Watson Yeniliklerde Yardımcı

IBM ile dijital dönüşüm sohbetlerini [1] , [2] , [3] anlatmadan önce, Şubat ayında Bersay İletişim’in davetiyle IBM’in Türkiye’deki Dijital Dönüşüm Lideri Maja Barel (Maja “Maya” okunuyor) ile yaptığımız sohbeti yazmaya başlamıştım [4].

28 Mart 2016’da yayınladığım yazının [4] sonunda “Social Command Center’ın diğer kullanım alanlarına sonraki yazılarda değineceğim.” demiştim ama aradan birbuçuk ay geçti.

Şimdi Maja Barrel ile sohbetimin [4] devamını yayınlıyorum. Bu yazının son bölümü de [10] yayınlandı

Maja, Social Command Center’dan bahsederken “yenilikçilik sunuyor” dedin. Birkaç öenek verebilir misin?

Watson’un becerileri, müşteriye yenilikçilik sağlıyor. Örnekleri şöyle:

Nike, uzun süreden beri ayakkabıları sizin istediğiniz renklerde ve tasarımda hazırlıyordu. Şimdi bir üst aşamaya geçti. Müşterilerinin yürüme bantındaki koşularını dijitize ediyor ve onların tekniklerine özel olarak ayakkabı seçmelerini sağlıyor.

burberry-AR

Burberry, arttırılmış gerçeklik ile müşterilerinin kıyafet denemelerini sağlıyor.

pizza-hut

Pizza Hut, etkileşimli masalar sayesinde müşterilerin kendi tercihlerine göre pizza yeme deneyimlerini yaratmalarına yardımcı oluyor. Doğal olarak müşteri sayısı artıyor.

DD-sephora

Sephora, ColorIQ teknolojisini kullanarak dijital bir fırça ile müşterilere özel kişisel makyaj tonu yaratıyor ve daha sonra kullanılabilmesi için kaydediyor.

woman exercising

UA Record, IBM Watson tarafından desteklenen bir sağlık ve spor sistemi. Vücudunuzun göstrergesi (your body’s dashboard) diye sunuluyor. 7 / 24 uyku, spor, aktiviteler ve beslenmeniz konusunda veri topluyor. Sonra analiz yaparak size öneriler geliştiriyor.

İlgili basın bültenini [5] okuyabilirsiniz

family

Medtronic, IBM Watson’la çalıştı. Bu konuda 600 vakayı inceleyerek başladılar. Kognitif bilişimi Medtronic insulin pompalarına ve glükoz denetim cihazlarına uyguladılar. Medtronic uygulaması diabet yönetiminde uygulanacak. Şu anda, hipoglisemi (aşırı düşük kan şekeri) vakalarını 3 saat öncesine kadar tahmin edebilir duruma geldi.

İlgili blog yazısı ve video [6]

IBM Watson is Going to Japan

Japonya’nın telekomünikasyon devi Softbank Telecom, IBM Watson tarafından desteklenen Pepper isimli robotu bilişsel öğrenme, big data analizlari ve müşteri tecrübesini iyileştirmek için kullanacak.

Basın Bültenini okumak isterseniz [7] , [8]

Watson’un perakendedeki kullanımı konusundaki [9] yazıyı okumanızı öneririm.

Şirketlerin bir ikileminden bahsettin. Aslında geleceği görmeye çalışmaları gerekiyor. Ancak çoğunlukla raporlamaya gömülmüş durumdalar.  “Oysa raporlama değil geleceği anlamaya çalışmak gerek” diyorsun. Bu çerçevede “Tasarım Merkezli Yaklaşım”ın rolü nedir?

IBM’de tasarımı “sonucun ardındaki niyet” (the intent behind an outcome) diye tanımlarız. Tasarımcı düşünmeyi müşterilerimiz için empati ve anlayış geliştirmek için kullanırız. Ürün satmak değil, müşteri ihtiyaçlarını birlikte çözmeyi amaçlarız.

IBM-2016-02-dilemma

Dikkat: Bu şemanın ayrıntılı açıklamasını ve geleneksel firmaların ikilemlerini [1] yazısından okuyabilirsiniz.

IBM Tasarımcı Düşünme’si bizim modern işletmelerin ihtiyacı olan hız ve ölçekte tasarım uygulama yaklaşımımızdır. Takım çalışması ve harekete geçmek için çerçevemizdir. Ekiplerimize yalnızca niyet / teşebbüs etmek için değil, hizmet ettikleri kişilerin hayatlarını kolaylaştıran ve iyileştiren teknoloji harikası sonuçlar almaları için de yardımcı olur. Bu sorunların farklı bir açıdan görünmesine ve değerlendirilmesini kolaylaştırır. Kullanıcının ihtiyacını ön plana alarak, farklı alanların işbiriliği yaparak daha hızlı ve daha akılllı hareket etmesini sağlar.

Sürekli olarak yeniden keşfetmek: herşey bir prototiptir. Dinle, öğren ve düzenle…

Tasarımcı Düşünme’nin IBM için önemini  [2] yazısından okuyabilirsiniz.

Maja ile sohbetimizin devamını [10] yayınladım.

10 Mayıs 2016

IBM’le Dijital Dönüşüm Sohbeti – 3

Dijital Dönüşüm konusunda IBM’den Juan Jose de la Torre (IBM’in Türkiye’nin de içinde bulunduğu bölgeye bakan Dijital Dönüşüm Lideri) ile yaptığımız uzun sohbet iki [1] , [2] yazısını yayınladım.

Pürüzsüz ve akışkan müşteri deneyimi tasarlamak için tasarımcı düşünmeye ve müşteri deneyimine ne kadar önem verdiklerini  bu iki [1] , [2] yazıdan okuyabilirsiniz.

Yakında, tasarım konusunda kognitif bilişimi nasıl kullandıklarını Maja Barrel ile sohbetimin [3] devamında yayınlayacağım.

Şimdi Juan Jose de la Torre ile sohbetimizin devamı…

.

Son zamanlarda, dijital dönüşüm denildiğinde IBM ve diğer büyüklerin (GE, SAP, vb.) SAĞLIK konusuna çok eğildiğini okuyorum. Sağlıkta dijital dönüşüm deyince ne anlamalıyız?

Acil bir durum olduğunda en yakın hastaneye gitmek zorunda kalıyorsun. Senin hakkında hemen hiç bilgisi olmayan hastaneye / doktora gidiyorsun.

Oysa, artık verinin aktarılması çok kolay.

Diğer yandan, her insan farklı özellikler gösterir. Senin özelliklerinin doktor tarafından bilinmesi gerekli

saglik-özetBigdata’yla ilgili olduğu için izlediğim bir sağlık konferansında [4] dinlemiştim. Kişilerin geçmişleri, yaşları, alışkanlıkları hatta sağlık dosyalarında yazanlar neredeyse aynı bile olsa gen yapıları, çeşitli hastalıklara yakalanma risklerini farklılaştırıyor. Gen özellikleri, ilaçlara da farklı tepkiler vermelerini sağlıyor. Birine iyi gelen ilaç, diğerinde ağır yan etkiler yapabiliyor. Kimilerine kırmızı et, sigaradan daha fazla zarar verebiliyor. (Yandaki şemayı ayrıntılı görmek için [4] )

Bu nedenle kişisel sağlık bilgilerinin ihtiyaç anında ulaşılabilir olması çok önemli.

Watson’un kognitif bilişim becerileri sağlık için kullanılıyor. Cognitive log design ile, Dünya’nın her hangi bir yerinde, senin hastalığına yakalanmış ve senin özelliklerine en yakın benzeyen kişiye yapılan teşhisler, tedaviler ve sonuçları doktorun bilgisine sunuluyor.

Giyilebilir teknolojiler, hastanın evindeki diğer cihazlar sayesinde, evde bakım yapan hastabakıcıların aktarabileceğinden daha fazla bilgi her an sistemlere aktarılabiliyor. Sadece tedavi değil, hastanın (veya yaşlının) ruh halini iyi tutmaya da yarıyor.

Bigdata doktorların teşhisi değil hastayı tedavi etmesini sağlıyor. Olası rahatsızlıkları, hastalıkları sorun yaratır seviyeye gelmeden fark etmeye (ve tedavi etmeye) imkan sağlıyor.

Gelecek, veriyi nasıl elde ettiğin ve bunu insan (müşteri / çalışan / hasta / vb.) için nasıl değer yaratacak şekilde kullandığınla ilgili olacak.

Verinin, teknik malzeme değil insan ile teknoloji arasında ilişkiyi anlatan ticari bir değer olduğunu anlamak gerekiyor.

Kognitif bilişim  ile artık evde eşine sorduğun gibi bir cümle kurarak bilgisayara sorabiliyorsun. Mutlaka EĞER (IF) ile başlayan cümle kurman gerekmiyor.

Bugünlerin en gözde konusu dijital dönüşüm. Teknoloji şirketleri gibi, birçok danışmanlık şirketi de dijital dönüşümden bahsediyorlar. IBM’in danışmanlık şirketlerinden farkı ne?

Danışmanlık şirketleri çoğunlukla üst düzey için okuma malzemesi üretiyorlar. Onların söyledikleri aşağı kademelerde çalışanlara inmiyor. Birkaç yüz sayfalık sunum dosyaları veriyorlar. Bunları da sunumlardan sonra genellikle kimse okumuyor.

Maalesef benim kişisel deneyimlerim de aynı yönde. Yirmili yaşlarda olup, sektörde hiç tecrübesi olmayan biri, genel merkezinden gelen bazı belgeleri okuyup, onun yaşı kadar süredir çalışana akıl öğretmeye kalkıyor.

Bir de parası karşılığında doğru – yanlış değişimi yapmaları söz konusu. Bir danışmanlık şirketi, müşteri odaklı altyapı sunumu yapmıştı. Projenin yöneticisinin itirazı üzerine hemen ürün odaklı altyapı sunumu yaptılar. Toplantı sonrasında onlara “Doğrusunun ürün odaklı altyapı olmadığını biliyorsunuz. Neden değiştirdiniz?” diye sorduğumda, “Paramızı o proje yöneticisi ödeyecek” demişti.

Böyle şirketlerle çalışmayı tercih edenler de var.

Danışmanlık şirketlerinin sunumuna bizzat katılanlar dışında kimse bu dosyaları veya sunumları okuyup, toplantıya katılanlara “burada ne söylemek istiyorlar” diye sormuyor.)

IBM müşterisiyle birlikte (co-creation) kolları sıvıyor.

  • Deneyim
  • Çözüm
  • Ürün
  • Tasarım

veriyor. Uçtan uca hizmet sunuyor.

Artık, dijital dönüşüm çağında danışmanlık de değişmeli. Danışmanlık şirketleri, müşterileri ile birlikte sürece dahil olmalılar.

.

Dijital Dönüşüm konusunda IBM’den Juan Jose de la Torre (IBM’in Türkiye’nin de içinde bulunduğu bölgeye bakan Dijital Dönüşüm Lideri) ile yaptığımız uzun [1] , [2] sohbet yazıları bitti.

Yakın zamanda, Türkiye’nin Dijital Dönüşüm Lideri Maja Barrel ile yaptığımız toplantının [3] notlarına devam edeceğim.

20 Nisan 2016

Watson Sosyal’de İzliyor

Şubat ayında Bersay İletişim’in davetiyle IBM’in Türkiye’deki Dijital Dönüşüm Lideri Maja Barel’i (Maja “Maya” okunuyor) dinleme şansım oldu.

IBM’in Watson isimli yapay zeka aracıyla güçlendirilmiş olan ‘Social Command Center’ adlı yazılımını tanıttı.

IBM’in basın bülteni Watson hakkında kısaca şöyle diyor:

Watson, yeni bilgi işlem çağını temsil eden, piyasaya sunulmuş ilk kognitif bilgi işlem yeteneği. Bulut üzerinde çalışan sistem; yüksek veri hacimlerini analiz ediyor, doğal dilde bulunan karmaşık soruları yanıtlıyor ve kanıta dayalı yanıtlar öneriyor. Watson, sürekli olarak öğrenip, zaman içinde önceki etkileşimlerden bilgi ve değer oluşturuyor.

IBM Watson, Watson Developer Cloud çözümünde yer alan 20’nin üzerinde Watson hizmeti aracılığıyla, dünya çapındaki geliştiriciler, öğrenciler, girişimciler ve teknoloji meraklılarının oluşturduğu büyüyen bir ekosistemi, kognitif bilgi işlem sağlayarak destekliyor. Bu şekilde, bu ekosistemin, Watson’ın desteklediği tamamen yeni bir uygulama ve iş sınıfını keşfedip oluşturmasına olanak tanıyor.

Watson’un pazarlama amaçlı kullanımından

    • IBM ile Sohbet [1]
    • Teknoloji Perakendenin Hizmetinde 3 [2]

yazılarımda bahsetmiştim.

Social Command Center çok farklı alanlarda şirketlere yarar sağlayabiliyor.

Basın bültenince şöyle değinilmiş:

Bulut temelli çözümler sunan, sosyal medya verileri dışında kognitif teknolojisi sayesinde gerçek zamanlı analitik verilerinden yararlanan Social Command Center Twitter, Facebook, Vine, instagram, Tumblr, Google, Youtube gibi kanallardan elde edilen verileri hem ham halde, hem de veri analiz uzmanı olmayan profesyonellerin anlayabileceği görsel tasarım odaklı biçimde kullanıcılara sunabiliyor.

Bu (ve takip edecek birkaç) yazıda, Social Command Center’ın çeşitli alanlarda kullanımından bahsedeceğim.

Bunlardan biri Kişilik İçgörüsü (Personality Insights) hizmeti:

Bir kişinin (şimdilik ingilizce) tüm tweetlerini inceleyip en baskın beş karakter özelliğini, ihtiyaç ve değerlerini resimlerde göreceğiniz ayrıntıda ortaya çıkartabiliyor.

IBM-27-@DelatorreJJ-portrait

ve

IBM-27-@majabarel-portrait

(Her ikisi de IBM’de görevli kişiler)

Düşünün, işe bir eleman alacaksınız. Onu yarım saatlik bir görüşmeyle bu kadar tanıyabilir misiniz? Social Command Center, işleri ve birbirine benzer insanları kullanarak daha bilinçli ve daha öngörülü kararlar verebiliyor ve kısıtlı kaynaklarınızın daha verimli kullanılmasını sağlıyor.

Sosyal mecralarda bıraktığınız izler sayesinde tanınmanıza ilişkin çalışmalar uzun süreden beri vardı.

  • Cambridge Universitesi, Psikometrikler Merkezi’nin yürüttüğü bir çalışmada [3], Facebook’ta yazdıklarını hiç dikkate almadan, sadece “beğen” tıklamalarını inceleyerek kişinin bazı özelliklerini % 70 – 90 oranında doğru biliyorlar.
  •  Amazon, bozuk kindle cihazının yenisini göndermeden önce “Son işinizden ayrılmışsınız, şimdi tatildediniz. Hangi adrese gönderelim?” diye [4] soruyor.

Bence Social Command Center sadece işe alımlarda insan kaynaklarına etkin bir yardımcı olmakla kalmaz. Sosyal medya adreslerini bildiğiniz herkeste (özellikle B2B müşterilerinizde) kişiselleştirmeyi en ileri boyuta taşıyabilir. Çok sayıda değişkeni yönetebildiği için – pazarlama çalışmalarında ürettiğimiz – PERSONA tanımından kişi düzeyine inmeyi sağlar. Özel müşterilere hangi gün, hangi saatte, hangi hava durumunda, nerede, kiminle olduğunda, nasıl davrandığını bilerek teklif yapılabilir.

Şirketler, küresel rekabette var olmak ve müşteriler tarafından tercih edilmek için kişiselleştirilmiş çözüm ve ürünler elde etmek için önemli adımlar atıyor. Firmalar müşterilerine kişiselleştirilmiş etkileşim ve onlara direkt erişebilmenin yollarını arıyor.

Yazılımlar, siz sosyal mecralarda bir şeyler paylaştıkça daha iyi tanınmanızı sağlıyor. Bundan sonrası, şirketlerin bunu nasıl kullanacağıyla ilgili.

Social Command Center sayesinde işletmeler daha tutarlı hedef kitlelere pazarlama yapabilir, daha çok müşteri kazanıp, elde tutabilir ve hem insanları hem de grupları birbirilerine daha verimli bağlamak için hizmetler geliştirebilir.

Bilişim döneminde yaşayan bireyler için, artık kitle reklamcılığının sonunun geldiğini biliyoruz. Müşteriyi çeşitli araçlar ve ölçümler sayesinde en ayrıntılı kişilik özelliklerine kadar tanıyan bir şirketin “reklam ajansının yaratıcı sloganı”na ne kadar ihtiyaç duyacağını da tartışmamız gerekir.

Dijital dönüşüm, geleneksel medyaya verdiği hasarı muhtemelen reklam ajanslarına da verecek. Bunu başka yazılarda tartışacağız.

Yukarıda saydıklarım Büyük Veri’nin (Big Data) 5 ana kullanım alanından [5] sadece bir tanesi olan “Müşterinin 360 derece görüntüsü: Müşteri hakkında zor ulaşılan verilerin bulunması, müşterinin daha iyi tanınması” konusunda.

Social Command Center’ın diğer kullanım alanlarına sonraki yazılarda [6] ve [7] değindim.

.

Not: Social Command Center konulu diğer yazılar

  1. Shift Delete Net
  2. Melih Bayram Dede

 

28 Mart 2016