KVK Mesajları

Nisan ayının ilk haftası hepimizin cep telefonuna KVK (Kişisel Verilerin Korunması Kanunu) SMS’leri yağdı.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Gelen SMS mesajlarının bir kısmı yukarıda.

Hemen hepsinde

  • Kurumumuzun KVK veya Gizlilik Politikası
  • Kanun kapsamındaki haklarınız…

temalı mesajlar var.

Bana ilginç gelen ise IDO’dan gelen şu mesaj:

Metni birkaç kez okudum.

Avantajlar dünyası (?) ve kampanyalar hakkında bilgi sahibi olmak için form doldurmak” anlaşılabilir.

İyi de Kişisel Verilerin Korunması Kanunu kapsamında haklarımı öğrenmek için neden form dolduracağım?

Hmmm… Uyanık bir hukukçu marifeti sanırım. Bir taş ile birkaç kuş vurmaya çalışırken “Hukuk, Pazarlamayı kurban etmiş

*

İşin uyanıklık yönü dışında bir de cehalet yönü var.

Sevgili Burak Bayburtlu’nun tweet’i

Bu yemek sitesinin veri analizi ekibi ve hukukçularıyla tanışmak istiyorum. “Neden?” diye soruyorsanız, size Avukat Gökhan Ahi’nin tweet’ini sunuyorum.

Üzerine tıklarsanız, açıklamayı okuyabilirsiniz.

.

Yukarıdakilere aykırı bir şey daha söyleyeceğim. Biliyor musunuz? Teklif iyi olunca, büyük çoğunluk “izin vermiş miydim?” diye düşünmüyor.

.

Meraklısına İzinli Pazarlama hakkında bazı yazılar [1] , [2] , [3] , [4] , [5] , [6] .

9 Nisan 2018

 

İzinli Pazarlamayı İnkar

İzinli Pazarlama hakkında bazı yazılar [1] , [2] , [3] , [4] , [5] yayınladım. Sonra da izinli pazarlama kavramını anlamamakta ısrarcı olanlar hakkında [6] yazdım.

Arada başka firmalar da yanlış uygulamalara devam ettiler.

Kel-basa-simsir-tarak-a

Yukarıdaki mesajı gönderen kuaföre açık mektup yayınladım [7] .

Geçici bir süre için izinli pazarlamaya aykırı uygulamaları yazmamaya karar vermiştim.

Bugün (17 Ağustos 2015) Serdar Durmaz “Sony, Turkcell ve KVK’dan Dijital Zorbalık![8] başlıklı yazısını yayınladı. Burada sözünü etme gereği duydum.

Serdar Durmaz bozulan telefonunu KVK servise vermiş. Geri aldığında Turkcell’in tüm mobil app’lerinin bilgisi/onayı/rızası olmadan telefonuna yüklenmiş olduğunu görmüş. “Üstelik bu öyle bir dayatma ki; uygulamaları telefondan kaldıramıyorsunuz.” diye belirtmiş.

https://mobilgoz.files.wordpress.com/2015/08/screenshot_2015-08-17-16-32-23.png

İşin ilginç yönü Turkcell abonesi de değilmiş. Yani uygulamaların büyük kısmını kullanamıyormuş.

Yıkamaya verdiğim arabanın radyo kanalları (doğal olarak benden izin alınmadan) değiştirildiğinde bile [9] çok rahatsız oluyorum. Hemen evimin yakınında olsa bile kesinlikle tekrar gitmiyorum.

Her an yanımda olan telefona bu işlem yapılsa, ben de çok rahatsız olurdum.

Şirketlerin şunu anlaması gerekir: İzinli pazarlama sadece e-postalar ve çağrı merkezlerinin araması ile sınırlı değildir. Her yeni mecra ve cihaz ile genişleyen bir kavramdır. Yasal boşlukları fırsat olarak değerlendirmeye kalkan firmalar, hukuk açısından kazanabilir. Ancak pazarlama açısından müşterilerini kaybetmeleri kaçınılmazdır.

Bana gelince… KVK’ya tamire gitmemek gerektiğini öğrendim.

17 Ağustos 2015

İzinli Pazarlama’yı Anlamama

İzinli Pazarlama hakkında bazı yazılar [1] , [2] , [3] , [4] , [5] yayınladım. Son 3 yazıda, 1 Mayıs 2015 itibarıyla yürürlüğe giren “Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun”da bahsedilen izinli pazarlama işlemini hukuksal değil, pazarlamacı (hatta CRM’ci) olarak incelemeye çalıştım.

Bugünlerde bazı şirketlerin izinli pazarlamayı anlamadığını görüyoruz. Rastladığım iki örneği sunacağım. Zaman içinde başka ilginç örnekler gelirse, onları da ekleriz.

.

Birinci örneği Hakkı Alkan [6] sayesinde gördüm. Bu bir hazımsızlık örneği.

izinli_hakki-alkanizinli-pologarage

Bunu görünce “Teknik elemana pazarlama işi yaptırmışlar” diye düşündüm. Süreci tasarlayan teknik kökenli kişi, listeden çıkmak isteyen hakkında %100 emin olmak istemiş.

İkinci örnek de ilginç. MBA katılımcısı arkadaşlar [7] gösterdiler.

izinli-karaliste

Kelimelere iyi bakın. “Sistemimiz üzerinden gönderilecek” … “engelli numara listemiz” … “karalisteye eklenmiştir”

Bu da muhtemelen şirket içinde kullanılan teknik dil.

Kendi dilinizi değil, müşterinin dilini [8] kullanmaya başladığınızda, izinli pazarlamaya değilse bile müşteri odaklılığa bir nebze yaklaşırsınız.

Gerçekten izinli pazarlamayı anlamak için zaman ve paradan fazlası [9] gerekiyor.

Not: Bugünün sosyal medya ortamında, neden SMS veya e-posta ile teklif zorunda olunmadığını anlayamayanlar [2] , [10] için yapacak fazla şey yok.

1 Haziran 2015

7 Haziran 2015 tarihli EKLEME:

Aşağıdaki örneği Profesyonel Öğrenci [11] twitter’da yayınladı.

izinli-caldir-kapat

Gerekli yanıt verilmiş olduğundan, üzerine yorum yapmıyorum.

İzinli Pazarlama ve ÇM’ler

Çağrı Merkezleri Derneği 20 Nisan 2015’de, “Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun” konusunda basın bülteni yayınlamış. (Üzerine tıklayarak büyütebilirsiniz.)

izinli-Cagri-Merkezi-a

İşin istihdam boyutunu bir yana bırakıp, Çağrı Merkezleri Derneği (ÇMD)’nin diğer savlarıyla CRM açısından ilgileniyorum.

Dernek “kanun, her ne kadar ticari iletinin izinsiz gönderimini engelliyor gibi görünse de izin alma, tahsilat, borç hatırlatma, bilgi güncelleme, anket, bilgilendirme, doğum günü tebriği vb. amaçlarla yapılacak aramaların önünün kestiği düşünülebilir” diye açıklamış.

Avukat Gökhan Ahi “Onay alınmasına gerek olmayan durumlar:” içerisinde, “Devam eden abonelik, üyelik veya ortaklık durumu ile tahsilat, borç hatırlatma, bilgi güncelleme, teslimat veya benzeri durumlara ilişkin bildirimleri içeren iletilerin gönderilmesi”ni saymıştı.

Dikkat edilirse “tahsilat, borç hatırlatma, bilgi güncelleme” için onay alınmasına gerek yok. Anket, bilgilendirme, doğum günü tebriği gibi bir çoğumuzun ilgilenmediği konuları da ÇMD araya sıkıştırmış. Yani, Çağrı Merkezleri Derneği konuyu bilerek abartıyor.

Derslerimde ve danışmanlık projelerimde söylediğim bir cümleyi hatırladım. “Bir şirket doğum gününüzü kutladığında mutlu oluyorsanız, arada bir gelin başınızı okşayayım. Kendinizi o kadar da yalnız hissetmezsiniz.

.

ÇMD “Kanunda tanımlar bölümünde çağrı merkezleri, ticari elektronik ileti tanımının içerisinde yer almaktadır. Bu teknik bir hatadır çünkü çağrı merkezleri, sms, e-mail, faks gibi bir ticari ileti türü değil, tüzel kişiliklerdir.” diye belirtmiş.

Avukat Gökhan Ahi “Kanuna göre, telefon, çağrı merkezleri, faks, otomatik arama makineleri, akıllı ses kaydedici sistemler, elektronik posta, kısa mesaj hizmeti gibi vasıtalar kullanılarak elektronik ortamda gerçekleştirilen ve ticari amaçlarla gönderilen veri, ses ve görüntü içerikli iletiler, alıcılara ancak önceden onayları alınmak kaydıyla gönderilebilecek.” diye bildirmiş.

Çağrı Merkezleri aslında tüzel kişilik olsalar da, listedeki diğer “vasıta”lardan farklı olmadıkları kanaatindeyim. Özellikle amaç açısından “telefon, faks, otomatik arama makineleri, akıllı ses kaydedici sistemler, elektronik posta, kısa mesaj hizmeti” ile bir farklılık göstermiyorlar.

Sigara içmiyorum ama beni sigarayı bırakmam için arıyorlar; evimde seyrettiğim TV şirketi yeniden üye yapmak için arıyor; yıllar önce bıraktığım banka, yeni kartını anlatmak istiyor; telefon operatörü hiç faydası olmayan teklifini söylüyor; ben kendime yararlı bir öneri sunduğumda “yetkimiz yok, şurayı arayın” diyorlar.

Yani, tek yönlü iletişimden farklı bir duruş sunmuyorlar.

Özetle, kanun ÇM’lerini doğru yerde konumlandırmış.

.

ÇMD “İzin durumunu geçerlilik süresine dair bir bilgi de bulunmadığından bir firmanın izin alamadığı bir müşterisi ile sonsuza dek temas kuramaması durumu da ortaya çıkmaktadır. Bu da kurumun müşterisi ile olan ilişkisi açısından oldukça sıkıntılı bir durum yaratmaktadır. Önerimiz; izin alma faaliyetinin yılda bir kez tekrar edilebilmesidir.” demiş.

CRM dersinin ilk konularından biri “müşterinin tanımı”dır [1] , [2] , [3] . Son 12 aydan beri ticari ilişkiniz olmamışsa müşteriniz olmaktan çıkmıştır. Müşteriniz olsaydı, satın alma anında tekrar temas kurardınız. Eğer müşteri ile iletişim dışında temasınız yoksa, o zaten müşteriniz değildir. Dolayısıyla ÇMD’nin “izin alma faaliyetinin yılda bir kez tekrar edilebilmesi” önerisi, CRM’e uygun değildir.

.

ÇMD “Kanun kapsamındaki kurguda, asıl sorumluluğun hizmet sağlayıcı da olması gerektiği ortadadır ancak aracı hizmet sağlayıcının bu süreçten sorumlu olmadığına dair bir ifade bulunmamaktadır. Önerimiz; kanun kapsamındaki yükümlülüklerden aracı hizmet sağlayıcının yükümlülüğün bulunmadığı, bu gerekliliklerden hizmet sağlayıcının sorumlu olduğu yönetmeliklerde açık olarak ifade edilmesidir.” demiş.

Bu öneri, ÇM’lerin neden “aracı hizmet sağlayıcı” statüsünde olmaması gerektiğini anlatıyor. ÇM’leri tetikçilerden ayıran özellik, yasalara aykırı talepler geldiğinde hayata geçirmemek olmalı. Bir kuşku olduğunda, bağımsız denetim şirketi vasıtasıyla listenin izinli olup olmadığını kontrol etmeliler.

Üstelik hemen yukarıdaki “izin alma faaliyetinin yılda bir kez tekrar edilebilmesi” önerisini kendileri adına değil, asıl hizmet sağlayıcı adına yaptıklarını da dikkate almalıyız. Aracıysanız, neden asıl hizmet sağlayıcı gibi konuşuyorsunuz. Hizmet sağlayıcıysanız, neden cezalardan muaf olmak istiyorsunuz.

Demek ki ÇMD’nin amacı “Ne olursa olsun, telefonla arama olsun. Ama biz hukuken sorumlu olmayalım” şeklindedir. Zaten bizi rahatsız eden de bu yaklaşımdır.

.

İşin istihdam boyutuna gelirsek…

Gerçekten müşteri odaklı [4] bir yaklaşımla ilerlerseniz, doğru müşteriye doğru ürün veya hizmet önerisini  [5] sunacak duruma gelirsiniz. Bu durumda elektronik bir mesaj yerine bir insanla konuşmak ciddi fark yaratır [6]. Hemen hiç kimse, kendisinin yararına olan bir teklife karşı çıkmaz.

Demek ki mesele, müşteri odaklı bir teklif yapısı kurmakla ilgili… O zaman daha fazla istihdam bile gerekebilir.

6 Mayıs 2015

Resim şuradan alıntıdır

Yeniden İzinli Pazarlama

Son zamanlarda firmalardan şöyle mesajlar gelmeye başladı.

izin-akbankveya

izin-garantiveya

izin-trcellveya e-posta pazarlama konusunda

izin-vitel

 

veya

izinli_pazarlama_damat

Ne oldu da birden “izinli pazarlama“yı hatırladılar dersiniz.

Yıllardır anlamsız ve gereksiz bir çok SMS veya e-posta mesajıyla ile tepkimizi çeken kurumlara yaptırım geliyor.

Meclis’te kabul edilen ve 1 Mayıs 2015 itibariyle yürürlüğe girecek olan “e-ticaret Kanunu”nun getirdiği en önemli konulardan biri ticari ileti gönderme. Yeni kanun ile e-mail, SMS, fax, çağrı yoluyla ticari ileti gönderilmek istendiğinde önceden tüketicinin onayının alınması gerekiyor. Kanuna uymayan işletmeler gönderdikleri elektronik iletiler için 1000 TL ile 10 bin TL arası bir cezaya tabi tutulacak.[1]

Artık şu “sadece bana özel” mesajları alamayacağım.

bana-ozelMayıs ayından itibaren

1 – kişiselleştirme [2] , [3] , [4] , [5] , [6] önem kazanacak
2 – izinli pazarlamayı aşmak [7] için sosyal CRM [8] , [9] , [10] kullanılacak.

Müşteri verilerini alıp profilleneme hizmeti satmak [11] kolay olmayacak.

Beklerim efendim [12] .

26 Ocak 2015