Yeni Müşteri ve Segmentasyon

MBA katılımcılarından birinin okuduğu makalede “yeni müşteri kazanımı projelerinde segmentasyona gerek olmadığı” yazıyormuş. “Siz önce büyüyün, sonra segmentasyon yaparsınız” diye vurgulandığını söyledi.

Açıkçası, bu önermenin tümden geçersiz olduğunu söyleyemeyeceğim. Eğer

  • ürünü veya hizmeti ilk siz yaratmışsanız,
  • Dünya’da veya bulunduğunuz bölgede benzeri yoksa,
  • Sizin erişebileceğiniz veriler bu konuda fikir veremiyorsa,

bu söz ciddiye alınabilir.

Öyle değil de, eğer

  • bir fikir üretebilecek kadar süredir sektördeyseniz,
  • olası rakipleriniz varsa,
  • bir süreden beri müşteri verilerini biriktirdiyseniz,

yeni müşteri kazanırken segmentasyon kavramlarını kullanırsanız, doğru hedef kitleye daha az masrafla ulaşırsınız.

Nasıl yapılacağını adım adım anlatayım.

.

Eğer segmentasyon kavramlarını kullanmazsanız, şöyle büyürsünüz.

2015 yılındaki müşterilerinizin dağılımı aşağıdaki şekildeki gibi olduğunu varsayalım.

Anlayanlar için, bu şekil meşhur 20/80 dağılımının [1] aksları değişik biçimidir.

musteri-kazan-1

Müşterilerin bir kısmı size ya zarar ettiriyor (yeni müşteri edinme maliyetinin altında getiri sağlıyor) ya da az kâr kazandırıyordur.  Ancak küçük bir yüzdesi size tatmin edici para kazandırır.

Eğer planlı bir büyüme stratejisi gütmeden, öylece büyümeye çalışırsanız, şöyle olur.

musteri-kazan-2

Nerede çok yoğunluk varsa (ki 20/80 gereğince muhtemelen az kazandıran kitlenin sayısı fazladır), aynı özellikleri olanların sayısı artmıştır. Karlı müşteride oransal artış ya olmamıştır, ya da oranı azalmıştır.

Bu sizin için, artan maliyet demektir.

Eğer, müşteri kazanımı konusunda “segmentasyon kavramları”nı kullanırsanız yukarıdaki şekilleri KÂRLILIK ARTACAK biçimde değiştirebilirsiniz.

Önce, size daha az masraf çıkartan ve/veya daha çok para kazandıran ve/veya daha az riskli  müşterileri belirlersiniz (hedef segmentleri saptarsınız).

Sonra bu müşterilerin tarihçelerini (onları nasıl kazandığınızı) incelersiniz.

Bu müşteri gruplarını

  • Nerelerden bulmuşsunuz? Ya da benzerleri şimdi nerelerde oturuyorlar? (Böylece iletişimi nerede yoğunlaştıracağınızı bulursunuz)
  • İlk olarak hangi ürünü / hizmeti satın aldıklarını çıkartırsınız. (Böylece sizin ürün / hizmet gamından ilk teklif edilecek olan hangisi sorusunun yanıtını elde edersiniz)
  • Hangi mesajın onlara uygun olduğu, hangi mesaj / söylem ile tanıtım yaptığında daha iyi dönüş alındığını kontrol edersiniz. (Böylece nasıl bir iletişim dili veya söylem ile bu hedef kitleyi ikna edeceğinizi belirlersiniz)
  • Hangi kanallardan gelen mesajlara daha hızlı ve olumlu tepki gösterdiklerini saptarsınız. (Böylece hangi kanaldan, ne zaman iletişim yaptığınızda bu müşterileri kazandığınızı öğrenirsiniz).

Hedef kitleyle iletişime geçersiniz. Sonuçta…

musteri-kazan-3

yukarıdaki şemadaki gibi, belki sayıca daha az müşteri kazanırsınız ama… Verimsiz müşteri sayınızı azaltırsınız, KÂRLI ve VERİMLİ müşteri sayınızı çoğaltırsınız. Adet bazında pazar payınız az gibi görünür, müşteri cüzdan payınız artar.

Mevcut müşteri verilerini doğru kullanarak pazarlama faaliyetlerini düzenlemek [2] , şekillerde gördüğünüz gibi ciddi kazanç sağlar.

21’inci yüzyılda “Ben müşterinin gözünden anlarım” yöneticileri değil, veriyi kullanan pazarlama yöneticileri başarı sağlayacak.

20 Mayıs 2016

 

 

 

Watson Sosyal’de – 3

Şubat ayında Bersay İletişim’in davetiyle IBM’in Türkiye’deki Dijital Dönüşüm Lideri Maja Barel’i (Maja “Maya” okunuyor) dinleme şansım olduğundan bahsetmiştim. Maja Barrel, sunumundan önce ve sonra bana zaman ayırdı ve bazı konuları biraz daha ayrıntıyla dinledim.

IBM Watson’un kognitif bilişim ile sosyal mecraları kullanarak [1] ve müşteri deneyimlerini inceleyerek [2] gelişimine katkıda bulunduğu projeleri sizinle paylaşmaya çalışıyorum.

Sohbetimize devam edelim. Koyu mavi yazılanlar benim sorularım. “içeride ve eğik yazılı olanlar ise referanslar ve yorumlarım.”

 

Watson’un sosyal mecralarda kullanılmasının şirketlere yarattığı faydalara da birkaç örnek verebilir misiniz?

IBM-2016-02

Markalaşmak: Bir marka sahibi olmak bitmek bilmeyen bir efor ister. Bir gözünün her zaman müşterilerin yorumlarına, hislerine karşı açık olmasını gerektirir. Markalar müşterileri ile birlikte ürün geliştirmek ve de onlara direkt olarak nasıl bir ürün veya hizmet arzu ettiklerini sormak için sosyal medyayı kullanıyorlar. Şirketler müşterilerini dinliyor ve bir sonraki tecrübelerini birlikte yaratıyorlar.

Müşteri – Şirket birlikte marka yaratımının (co-creation) güzel örnekleri, alkolsüz içeceklerde VitaminWater ve Citibank’in #incredouble cash kampanyası… Bir google’lamaya değer…

Citibank’in #incredouble cash kampanyası hakkında bir reklamcı görüşü [3]

Yaşam Evresi Yakalama: Watson, dilsel (lingusitic) analizi kullanarak müşterilen sosyal medya profillerini okuyabilir ve gerçekte kim olduklarını daha iyi anlayabilir. Sonra da bu bilgiyi onlara daha doğru şekilde yaklaşmak için ve en ihtiyaç duyacakları ürünü ya da hizmeti tahmin etmek  için kullanabilir. Örneğin başka bir şehre taşınmanızı gerektiren bir iş teklifi aldığınıza dair tweet attınız. Bankanız size bu bilgi üzerinden birçok konuda yaklaşabilir. Hesaplarınızı başka bir şubeye kaydırmaktan, yeni bir ev almak için kredi ihtiyacınıza kadar birçok konuda zamanında ve doğru teklifte bulunabilir.

IBM-2016-02-b

Rekabet Zekası: Social Command Center şirketlerin sadece kendi sosyal medya hesaplarını, kampanyalarını, ürün lansmanlarını takip etmekle kalmıyor, pazarlama ekiplerine ve üst düzey yöneticilere rakip firmaların aynı ürün grubundaki aktifliğine, sosyal medyadaki payına veya tartışmaların hangi konularda odaklandığına dair gerçek zamanlı geri bildirim sağlıyor.

Örneğin bir telekom firması olarak, tüm telekom firmalarına ait ağ hizmetleri ile ilgili müşteri içgörülerine sahip olabilir, başka firmaların mutsuz müşterilerine yeni teklifler sunabilir ya da tartışılan belli konulardayeni ürünler veya çözümler geliştirip sunabilirsiniz.

Çalışanların marka elçiliği: IBM’de de Social Command Center’ı kullanıyoruz. Her çalışanımızdan, Dijital IBMci olarak IBM ile ilgili haberleri paylaşması ve içerikleri yönetmesi talep edilir. Çalışanların markayı benimsemesine odaklanıp, onların marka iletişiminin bir parçası olmalarını sağlıyoruz. İç sadakat programımız ‘Mavi Noktalar’ sisteminde en etkili IBM’cileri gerçek zamanlı olarak tanımlayabilen özel bir liderler tablomuz mevcut.

Pazarlama Etkinlikleri: Social Command Center genel olarak pazarlama etkinliklerini desteklemek için kullanılıyor ve üyeleri iletişimde tutmak gibi birçok faydaları var. Üyelerin oyunlaştırma taktikleri ile videolar üretip paylaşmaları ve tecrübeleri hakkında yorum yapmaları isteniyor. Bunlar görselleştiriliyor ve çok geniş ekranlı duvarlarda ya da stadyum ekranlarında gösteriliyor.

Aynı data farklı bir kitleye de sunulabilir. Örneğin Basın. Yazılarda ve makalelerde kullanılacak malzemelerin belirlenmesi için. (En çok bahsedilen oyuncu, sahanın duygusu, iletişimin en çok geldiği alan, insanların konuştukları konular)

Şunu unutmamalıyız. Netflix, House of Cards’ı oluştururken diziyi yönetecek kişinin ve baş rol oyuncusunun seçiminden, ana karakterlerin oluşumuna kadar her konuda abonelerinin daha önceki tercihlerine dair verileri kullanmıştı.

Bu aşamada, Social Command Center’ın bildiğimiz sosyal medya yönetimi araçlarından farkını vurgularsanız sevinirim.

Social Command Center’ı diğer sosyal medya takip araçlarından ayıran en önemli özellik “iki ekran yaklaşımı”dır.

IBM-2016-02-c

İçgörü Platformu (Insight Platform) ile derin analitik bilgiye erişim olasılığı vardır.

Görselleştirme Platformu ile verinin görselleştirilebilmesi ve ihtiyaca göre özelleştirilmiş görünüm sağlanıyor. Aynı şirketteki farklı departman ve rollerin ihtiyacı olan bilgileri görmelerini sağlayacak şekilde tasarlanmıştır.

Social Command Center aynı zamanda açık bir API’si olması sayesinde şirketin halihazırda kullandığı farklı yazılım çözümlerine de entegre edilebilinir. Sosyal medya platformlarının ötesinde farklı kanallardan gelen verileri kişinin rolü ile alakalı olarak toplayıp görselleştirebilir.

  • “Haftanın hangi günü Viyana’ya uçak koyarsam daha iyi olur bilgisini telekom’dan alıp mevcut veriyle birleştirmek”
  • “Konu (topic) bazında birikmeler olup olmadığının gözlenerek çağrı merkezi önceliklendirmesinin yapılması”
  • “Sosyal toplulukların bir konuyu kullanarak aleyhte kampanya yaratmaya başlamasını hemen görüp krize dönüştürmeden çare bulunması”

gibi konularda Social Command Center’dan yararlanılabilir.

Watson ile birlikte entegre edildiğinde veri kaynağı olarak bloglar, web siteleri, kişisel sayfalar, iç dokümanlar ve e-mailleri de kullanabilir. Watson yapılandırılmamış verinin en güçlü ve en derin analizini kişinin rolüne ve ihtiyacına göre görselleştirebilir.

.

Maja Barrel ile sohbetimizin notları bu kadar. İlk 2 yazı [1] ve [2] linklerinde.

Bir başka toplantıda duyduğum “Artık veri madenciliğini veri biliminden (data science) sayılmıyor. Şimdi veriyi ete kemiğe büründürmek, verinin arkasındaki hikayeyi [4] bulmak… kısaca veriyi anlamlandırmak [5] , veri bilimi sayılıyor” [6] sözünü tekrar hatırladım.

11 Mayıs 2016

Watson Yeniliklerde Yardımcı

IBM ile dijital dönüşüm sohbetlerini [1] , [2] , [3] anlatmadan önce, Şubat ayında Bersay İletişim’in davetiyle IBM’in Türkiye’deki Dijital Dönüşüm Lideri Maja Barel (Maja “Maya” okunuyor) ile yaptığımız sohbeti yazmaya başlamıştım [4].

28 Mart 2016’da yayınladığım yazının [4] sonunda “Social Command Center’ın diğer kullanım alanlarına sonraki yazılarda değineceğim.” demiştim ama aradan birbuçuk ay geçti.

Şimdi Maja Barrel ile sohbetimin [4] devamını yayınlıyorum. Bu yazının son bölümü de [10] yayınlandı

Maja, Social Command Center’dan bahsederken “yenilikçilik sunuyor” dedin. Birkaç öenek verebilir misin?

Watson’un becerileri, müşteriye yenilikçilik sağlıyor. Örnekleri şöyle:

Nike, uzun süreden beri ayakkabıları sizin istediğiniz renklerde ve tasarımda hazırlıyordu. Şimdi bir üst aşamaya geçti. Müşterilerinin yürüme bantındaki koşularını dijitize ediyor ve onların tekniklerine özel olarak ayakkabı seçmelerini sağlıyor.

burberry-AR

Burberry, arttırılmış gerçeklik ile müşterilerinin kıyafet denemelerini sağlıyor.

pizza-hut

Pizza Hut, etkileşimli masalar sayesinde müşterilerin kendi tercihlerine göre pizza yeme deneyimlerini yaratmalarına yardımcı oluyor. Doğal olarak müşteri sayısı artıyor.

DD-sephora

Sephora, ColorIQ teknolojisini kullanarak dijital bir fırça ile müşterilere özel kişisel makyaj tonu yaratıyor ve daha sonra kullanılabilmesi için kaydediyor.

woman exercising

UA Record, IBM Watson tarafından desteklenen bir sağlık ve spor sistemi. Vücudunuzun göstrergesi (your body’s dashboard) diye sunuluyor. 7 / 24 uyku, spor, aktiviteler ve beslenmeniz konusunda veri topluyor. Sonra analiz yaparak size öneriler geliştiriyor.

İlgili basın bültenini [5] okuyabilirsiniz

family

Medtronic, IBM Watson’la çalıştı. Bu konuda 600 vakayı inceleyerek başladılar. Kognitif bilişimi Medtronic insulin pompalarına ve glükoz denetim cihazlarına uyguladılar. Medtronic uygulaması diabet yönetiminde uygulanacak. Şu anda, hipoglisemi (aşırı düşük kan şekeri) vakalarını 3 saat öncesine kadar tahmin edebilir duruma geldi.

İlgili blog yazısı ve video [6]

IBM Watson is Going to Japan

Japonya’nın telekomünikasyon devi Softbank Telecom, IBM Watson tarafından desteklenen Pepper isimli robotu bilişsel öğrenme, big data analizlari ve müşteri tecrübesini iyileştirmek için kullanacak.

Basın Bültenini okumak isterseniz [7] , [8]

Watson’un perakendedeki kullanımı konusundaki [9] yazıyı okumanızı öneririm.

Şirketlerin bir ikileminden bahsettin. Aslında geleceği görmeye çalışmaları gerekiyor. Ancak çoğunlukla raporlamaya gömülmüş durumdalar.  “Oysa raporlama değil geleceği anlamaya çalışmak gerek” diyorsun. Bu çerçevede “Tasarım Merkezli Yaklaşım”ın rolü nedir?

IBM’de tasarımı “sonucun ardındaki niyet” (the intent behind an outcome) diye tanımlarız. Tasarımcı düşünmeyi müşterilerimiz için empati ve anlayış geliştirmek için kullanırız. Ürün satmak değil, müşteri ihtiyaçlarını birlikte çözmeyi amaçlarız.

IBM-2016-02-dilemma

Dikkat: Bu şemanın ayrıntılı açıklamasını ve geleneksel firmaların ikilemlerini [1] yazısından okuyabilirsiniz.

IBM Tasarımcı Düşünme’si bizim modern işletmelerin ihtiyacı olan hız ve ölçekte tasarım uygulama yaklaşımımızdır. Takım çalışması ve harekete geçmek için çerçevemizdir. Ekiplerimize yalnızca niyet / teşebbüs etmek için değil, hizmet ettikleri kişilerin hayatlarını kolaylaştıran ve iyileştiren teknoloji harikası sonuçlar almaları için de yardımcı olur. Bu sorunların farklı bir açıdan görünmesine ve değerlendirilmesini kolaylaştırır. Kullanıcının ihtiyacını ön plana alarak, farklı alanların işbiriliği yaparak daha hızlı ve daha akılllı hareket etmesini sağlar.

Sürekli olarak yeniden keşfetmek: herşey bir prototiptir. Dinle, öğren ve düzenle…

Tasarımcı Düşünme’nin IBM için önemini  [2] yazısından okuyabilirsiniz.

Maja ile sohbetimizin devamını [10] yayınladım.

10 Mayıs 2016