Bir günlük rüya

Bir günlük rüya

Yıllar öncesi… Bir kampanyanın lansman kokteyline davetliyim. Sahnede bir ünlü sunucu… Arkasında yurt dışından getirilmiş bir topluluk. Her şey fantastik. Şirket iyi para dökmüş. Ertesi gün yayınlanacak reklam filmi de gösterildi…

Marka yöneticisi sordu: “Nasıl buldunuz. Muhteşem değil mi?”

“Neyi nasıl buldum?” diye soruyla yanıtladım. “Lansmandan bahsediyorsan, o sadece bir günlük rüyadır. Yarın nasıl uyanacağını düşündün mü?”

Benim zor beğenir tavrım nedeniyle yüzü buruştu. Açıkladım:

Güzel bir reklam filmi hazırlanır. Teknoloji son sınırına kadar kullanılır. Seyredenlerin ağzı açık kalır. Abartılı bir lansman partisi de düzenlenir… Yarın, ürünü kullanacak olanların ne düşüneceği unutulur.

Maalesef haklı çıktım. Şirket, lansmanı düşündüğü kadar daha sonra ne olacağını düşünmemiş… Ürünü halihazırda kullanan müşterilerin kafa karışıklığını, şubelere yeterli bilginin aktarılmasını, müşterilere bire bir duyuru göndermeyi, hayatı nasıl kolaylaştırdığını, vb…

Haşmetli lansmanın arkasından dağ fare doğurdu.

Genç yaştakilere hayat bilgisi için dersi için söylenen bir cümle vardır; “Gece kiminle yattığın değil, sabah kiminle kalktığın önemlidir.”

Bu cümleyi her lansman günü hatırlarım, hatırlatırım.