Kart ile sadakat olmaz

Hiçbir sadakat programı, olumlu müşteri tecrübesinin yerini tutamaz.
Kart ile sadakat olmaz

Makale Özeti

Kartlar, müşterileri izlemeye yarayan araçlardır. Onlara gereğinden çok anlam yüklemek yerine, olumlu müşteri tecrübesini yaratacak programlara odaklanılmalıdır.

İlgili Bağlantılar

1 - Positivecard

İtiraf ediyorum. Yepyeni bir sadakat kartının çıkarılmasında katkıda bulundum. Üstelik, bu sefer “bildiğim kadarı ile” Türkiye’nin en gelişmiş marka kartını çıkardık: Positive kart. 1

Yıllardır gerek konuşmacı, gerekse öğretim üyesi olarak sahneye çıktığımda, “Kart ile sadakat olmaz” diyorum. Kısaca marka kartının Türkiye’deki tarihçesinden söz edeyim.1997 – 1999 arasında sadece İstanbul’da 200′e yakın markanın kendi kartı vardı. Düşünsenize, alışverişe çıkan bir bayanın çantasına değil bavuluna ancak sığabilecek kadar marka kartı. Bu kadar kart olunca, hepsine sadık mı olunur. Hepsine birden sadık olunca, hiçbirine sadık olunmayacağı açık değil midir?

Sonuçta ne oldu?.. Bir üst satırdaki karmaşık durum ortaya çıktı. Anlamlı bir sadakat sağlanamadı. Bankaların “çok markalı kart” programlarının arasında kaynayıp gittiler. Bugün, bankaların programlarından bağımsız çok az sayıda marka kartı var.

 

Evet, ben de akaryakıt sektöründe bir marka kartı çıkarılmasına katkıda bulundum. Bu kart sadakat sağlar mı? Bence kart, müşterinin işlemlerinin izlenmesini ve değerlendirilmesini sağlar.

Akaryakıt istasyonunda güler yüzlü hizmet sunulursa, pompa görevlisi kafasını pencereden içeri sokmadan (müşterileri rahatsız etmeden) birebir ilişki kurarak akaryakıt cinsini sorarsa, “güvenli bir sürüş yapmanız için camınızı silmemi ister misiniz” derse, “yağınızı en son ne zaman kontrol ettirmiştiniz, şimdi kontrol etmemi ister misiniz?” diye sorarsa, tuvaletler temiz ise, market içinde aradıklarınız (sıcak havalarda soğuk kola veya dondurma) bulunuyorsa… bırakın puan toplayıp da hediye almayı, üstüne bahşiş bile bırakırsınız değil mi?

Ben de bu nedenle diyorum, “kart ile sadakat olmaz” diye…