Internet parantezinde…

Internet parantezinde…

İnternette pazarlama veya müşteri ilişkisi konusunda bana sorulduğunda, yanıtım şöyledir.

İnternet deyince hangisini kastediyoruz. En azından, müşterinin şirket ile birçok temas noktasıdır.

  • Vitrin yerine kullandığınız bir Internet sitesi,
  • Alışveriş yaptığınız bir “sanal dükkan“,
  • Müşterinize kendinizi anlattığınız bir broşür e-mail‘i,
  • Müşterinin size sorunlarını gönderdiği bir “şikayet kutusu“,
  • Sizin müşterinin şikayetini ve sorularını yanıtladığınız bir “mektup“,
  • Size ısmarladığı ürünün şu anda ne durumda olduğunu takip edeceği bir “bilgi notu“;
  • Müşterinin sizinle dolaylı yazıştığı bir “chat” ortamı…

Bunlar dışında, sizden bahsettiği ortamlar:

  • Sizi yere batırdığı veya göğe çıkardığı bloglar,
  • Sizin hakkınızda, yanlış-doğru mesaj zincirleri,
  • Sizinle çözemediği dertlerini paylaştığı friendfeed, facebook, eksisozluk, sikayetimvar gibi sosyal paylaşım siteleri…

Bunların tümü için tek bir ana felsefe (bakış açısı / şirket duruşu) olmalı. Ama, her birine ayrı eğilmek, ayrı planlama yapmak da gerekiyor. Elbette şirketin öncelikleri ve kaynakları doğrultusunda…

Bunca konu arasında 2 noktayı vurguluyorum sadece. Unutmayalım:

  • Artık bize daha hızlı ulaşabiliyor. İzleyelim, ölçelim ve değerlendirelim.
  • Artık şikayetini binlerce insana hemen duyurabiliyor. Ciddiye alalım. İlgilenelim.

Dahası, şurada: (bunları içeren geniş yazı)

 

Not:

Sürekli birlikte olduğumuz arkadaşlarımızın çoğunun interneti web istelerinden ve e-postalardan ibaret sanması üzerine bunları kaleme almıştım. Pazarlama stratejilerinde internet kullanımı konusunda daha birçok şey yazılabilir.