Rakiplerden sıyrılmak -2

Gözünü kapalıyken dokunabilecekmiş gibi canlandıramazsan, hedef kitlni tanımıyorsundur.

Rakipler arasından sıyrılmak için müşteriyi tanımaktan bahsettik[1]. Aynı örnek üzerinden devam edeceğiz. Diyelim ki, “artık maaş alacaklar, birden kendilerini zengin hissedecekler” diye düşündünüz ve  geçen yazıda olduğu gibi yeni mezun olup ilk işe girenleri hedeflendiniz.

Ne demiştim. Müşterini anlattığında gözümüzün önünde canlanmıyorsa, onu tanımış sayılmazsın. Olur da bir yerde karşılaşırsak, benim “müşterin kim” soruma yanıtınız şu ayrıntıda olmalı:

Birinin heveslerini, ihtiyaçlarını, beklenti ve korkularını, neyi ne zaman yaptığını bu kadar bilirseniz, onun sabah yüzünü yıkadıktan sonra ilk açmak istediği [2] e-ticaret sitesini, evden çıkınca ilk uğramak istediği dükkanı oluşturmanın yolunu da bulursunuz.

Sınırınızı çizersiniz ve niş pazarınızı oluşturursunuz. Sonrası sadece yaklaşımınızla ilgili. Şöyle bir örnek vereyim. Cep telefonunu ele aldığımızda, benim için sadece arandığımda ulaşılır olmamı sağlayan bir araç. İlişkide bulunduğum herkesin telefon ve adresleri sürekli yanımda olmalı ki, işyerimde değilken bile işlerimin düzgün yürümesini sağlayabileyim. Bir de günlük randevularımı bilmem gerek. “Şu saatte görüşelim” dendiğinde, masamda olmasam ve bilgisayarımın takvimine ulaşamasam bile yanıt vermem gerekebiliyor. Bu nedenlerle telefon ve SMS özelliği dışında bilgisayarımla entegre olan rehber ve ajanda kısmını kullanıyorum. Nadiren de fotoğraf çekiyorum.

Gençler için i-pod taşımayı gerektirmeyen, MP3 çalan, kamerası olan,  … Arkadaşları ile program alışverişi yaptığı için MMS ve Bluetooth önemli. Sürekli internet’te olmazsa yaşayamazlar. Eğer lise son sınıftaysa, test çözerken kronometreyi de kullanıyor… Neyi, niçin yaptığını biliyorsunuz. Ona kendisinden bahsedin.

Not: Bu yazı ilk olarak 23.06.2011′de EticaretMAG‘da [3] yayınlanmıştır