
- 1 - Turkcell’in “müşteri” anlayışı
- 2 - Müşteri Odaklı Organizasyon – VIII
- 3 - Telgraf çeken GSM şirketi
- 4 - CRM dersinden …
- 5 - Kopyalanamayan tek şey “ilişki”
İlgili Bağlantılar
TurkCell’in “müşteri” anlayışı isimli yazıda anlattığım olayı, öğrencilere ödev olarak verdim.1 “Bu yanlışlıkların yaşanmaması için süreç nasıl tasarlanmalı” diye sordum.2
Bazı öğrenciler Turkcell gibi, “talimat bankadan verildiyse, ancak bankanın izniyle kaldırılabilir” şeklinde tasarlamış.
Gelin ilk olarak, müşteri odaklılık kavramından başlayalım. Şu örneklerdeki sorulara yanıt arayalım.
Örnek 1:
Delikanlı 15 yaşında bir GSM hattı sahibi olmuş. Üniversiteyi kazanınca dayısı ona kıyak yapmaya karar vermiş. Bir ortak hesap açmış. Delikanlıya hem bu hesap üzerinden haftalık veriyor, hem de GSM hattının otomatik ödemesini yapıyor.
Bir şekilde delikanlı ile dayısının arası bozuluyor. Dayı, hesaba para yatırmıyor. Delikanlı iş buluyor, para kazanıyor, GSM hattını otomatik ödemeye bağlatmak istiyor.
GSM operatörünün “Git dayına söyle, o da bankaya söylesin. Başka türlü yapamayız” demesini haklı buluyor musunuz?
Örnek 2:
Kızının GSM hattı için otomatik ödeme talimatı vermiş. Sonra adam emekli olmuş. Aldığı para kendine ancak yetiyor. Ama baba tavrını bırakmak istemiyor.
Kızı, kendi GSM hattının ödemesini babasına yüklemek istemiyor. (Babası yatalak duruma gelmiş de olabilir) Kendi hattı için otomatik ödeme talimatı vermek istiyor.
GSM operatörünün “Baban gitsin. Bankaya söylesin. Onlar da otomatik ödemeyi kaldırsınlar. Başka türlü yapamayız” demesini haklı buluyor musunuz?
Örnek 3:
Genç çift evliyken, otomatik ödemeleri koca üstlenmiş. Sonra ayrılmışlar.
Evliyken karısının telefon parasını ödeyen adam, boşanınca o hesaba para yatırmıyor. Diğer ödemeleri de başka hesaba kaydırıyor. Hanımefendi, belki de evlenmeden önce aldığı GSM hattı olmasına rağmen, gerekli talimatı veremiyor.
GSM operatörünün “Eski kocana rica et. Gitsin bankaya talimat versin. Başka türlü yapamayız.” demesini haklı buluyor musunuz?
Örnekleri çoğaltmıyorum. Benim yaşadıklarımı da zaten yazdım.3
Yaşadıklarımın ve yukarıdaki örneklerin hepsinde “Hattın sahibi olman umurumuzda değil.” mesajını almıyor musunuz?
Otomatik ödeme işleminin neden yapıldığını, burada bankanın rolünü; ne zaman, kimin, hangi işlemi yapabileceğini düşünmezsek süreci oluşturamayız.
Müşteri odaklılık konusundaki kavramlardan biri de, müşteri sahipliği kavramıdır.4 Kimin müşterisi olduğuna karar vermeden, düzgün süreç tasarlanamaz.
Bu arada – ödev dışı – söyleyeyim. Siz sahip çıkmazsanız, kendisine müşteri gibi davranacak birilerini bulur.5