
Daha önce yazmıştım. İstanbul Büyükşehir Belediyesi trafikte bilgiye ihtiyaç olduğu anda sizi bilgisiz bırakır
- Hafif trafik varken Ataşehir çıkışındaki ışıklı tabelada hangi köprüye kaç dakikada ulaşacağınız yazılıdır; yoğun trafik varken ise, “OGS, KGS olmadan geçiş yapılmayacağı”, “ihlallerinizi nereden öğreneceğiniz”…
ama “Turkcell IBB Trafik” iPhone’da yerini almıştır.
İstinye – Beşiktaş arasında bir minibüsün işaret vermesi ile önünüze direksiyon kırması arasında saniyeler yoktur. Korna çalarsanız, “işaret verdim” diye bağırır.
Anlatamazsınız… Yaptığı şey “bilgi vermek” olmalıdır. O ise “emir” verdiğini sanmaktadır.
Arabaların hemen hepsinde “yol bilgisayarı” adı verilen donanım / yazılım bulunmaktadır. Yakıt sarfiyatı anında görülmektedir. Ancak “azami hız” kavramı herkes tarafından bilinmekle birlikte, “ekonomik hız” pek bilinmemektedir.
Yanıp sönen kırmızı ışık ile yanıp sönen sarı ışık arasındaki farkı genelde bilmeyiz.
Elinize bir harita aldığınızda Avrupa’da birçok kentte yolunuzu bulursunuz. Yıllardır yaşadığınız İstanbul’da, 6 ay önce yaşadığınız yeri bulmakta güçlük çekersiniz.
Bilgi çağı dediğimiz şey gelmeden önce biraz antrenman mı yapsak acaba?